Haber Odası ve Medya GLEIF Blog

Tüzel Kişi Kimlik Kodu Haberleri: Ağustos 2017 Güncellemesi

Global Legal Entity Identifier Foundation, Tüzel Kişi Kimlik Kodunun benimsenmesine ilişkin en son global gelişmelere genel bir bakış sunuyor


Yazar: Stephan Wolf

  • Tarih: 2017-08-17
  • Görünümler:

Paydaşların Tüzel Kişi Kimlik Kodu (LEI) uygulamasıyla ilgili global gelişmeleri takip edebilmelerini kolaylaştırmak için, GLEIF Blogu yoluyla ilgili güncellemeleri sağlamaktayız. Bu blog yayını, Mayıs 2017'dan beri izlenen LEI haberlerini özetlemektedir.

Bu blogda alıntı yapılan kaynaklar aşağıda 'ilgili bağlantılar' bölümüne dahil edilmiştir.

Şirketler: Bir LEI almak “MiFID’in bir gerekliliğini yerine getirme eyleminden daha fazlası” olmalıdır

Temmuz 2017’de Treasury Today, yakın zamanda hayata geçmesi beklenen gözden geçirilmiş Avrupa Birliği (AB) Finansal Araç Piyasaları Yönergesi (MiFID II) ve Yönetmeliği (MiFIR) mevzuatının, LEI’nin geniş ölçekte uygulanmasını zorlayacağını vurgulamıştır. Ayrıca, 'LEI: Bir Sayıdan Daha Fazlası' (LEI: More Than a Number) başlıklı makalesinde Thomson Reuters Risk Yönetimli Hizmetler veri hizmetleri global başkanı Mark Davies, “LEI almanın, MiFID’in bir gerekliliğini yerine getirme eyleminden daha fazlası olması gerektiğinin” altını ısrarla çiziyor.

Makale, şirketlere bankalarla türev ürün sözleşmeleri yapmaya devam edebilmek için 3 Ocak 2018’den itibaren bir LEI’ye sahip olmaları gerektiğini de hatırlatıyor. “LEI tahsis edilmiş yarım milyondan fazla şirkete ve tüzel kişiye katılmak üzere şirketlerin ve ayrıca mali işlem kapsamında olan tüm tarafların, bir ISO standardı ile uyumlu olarak tahsis edilen bir kod alması için Global Legal Entity Identifier Foundation (GLEIF) internet sitesinde bulunabilecek olan bir LEI Yerel İşletim Birimi (LOU) ile iletişime geçmesi gerekiyor.”

Makale, birçok kurumsal şirket için bir LEI almaya yönelik en önemli sebebi, “MiFID II yönetmelikleri hayata geçince türev ürünlerini kullanarak sorunsuz bir şekilde işlem yapabilmekten emin olmaları” olarak ifade ederken, Davies’in ister düzenleyici yasal uygulama isterse de örnek uygulama eğitimi üzerinden olsun tüm işletmelerin bir LEI almasının teşvik edilmesinin “şirketler açısından birçok fayda getirebileceği” şeklindeki savına da atıfta bulunuyor. Ek faydalar şunları kapsamaktadır:

  • Şirketin tedarik zinciri içerisindeki taraflar LEI sahibi olduğu takdirde, kiminle iş yaptığınız ve şirketlerin nasıl bağlantılı oldukları konuları üzerinde daha fazla görünürlük ve şeffaflık.
  • SWIFT ödemelerinin LEI’lerle bağlantılandırması suretiyle, ödemeler alanı “artmış şeffaflıktan [...] [ve] ödemelerin işleme alınması boyunca daha fazla netlikten faydalanacaktır. Bu ayrıca, BIC kodunun değişmesi ve [...] LEI ile eşleşmemesi durumunda, dahili ödeme sahtekarlığına karşı potansiyel olarak bir başka teminat olarak da hareket edebilecektir.”

Davies, “bunların finansal işlem hareketlerine dahil olan tarafları açık bir şekilde belirlemeye yönelik kabiliyetten kaynaklanan faydalardan sadece bazıları olduğunu da” ifade ediyor.

GLEIF, işletmelerin LEI’nin daha geniş faydalarını sahiplenmeleri için MiFID II ve MiFIR’ın bir fırsat sunduğu konusunda hemfikirdir. Şeffaflık, risk yönetimi ve ödeme işlemleri konusunda yukarıda belirtilen gelişmeler ile birlikte LEI’nin daha geniş uygulanması, veri entegrasyonu ve veri yönetimini geliştirerek veri kalitesini de iyileştirebilir. Dolayısıyla bu, yeni uygulamaların ve yeni işletme modellerinin oluşturulmasına önayak olabilir.

Haziran 2017’de FEI Daily, bugün her sektörün karşı karşıya olduğu devasa probleme ışık tuttu: “Verilerin, veri kullanımının ve müşteriye sağladığı gücün kitlesel demokratikleşmesi.” Birçok yerleşmiş oyuncunun çevikliğinin miras sorunlarıyla kösteklendiği finansal teknoloji ve bankacılık sektörlerine muazzam vaatlerde bulunan dönüşümsel teknolojiler üzerine bir başka müteakip tartışmada, Grant Thornton Finansal Hizmet Danışmanlığı bölümü genel müdürü Simon Moss, LEI’lerin oynayabilecekleri önemli rolü teslim ediyor. Moss, “bir tedarik zincirinin veya kişinin çeşitli temsilcilerinin, zincirin bir parçasıyla ortak bir kimlik koduna bağlanabileceğini” ifade ediyor. Moss şu şekilde devam ediyor: “Başlamak için en iyi yer, müşterinin temsil edildiği tek bir noktaya bakmak [...] LEI, ilginç bir başlangıç noktası. Sadece [aynı müşterilerin farklı temsilcileri arasındaki] ilişkiyi anlamak için toplamda yüz milyonlarca dolara mal olacak devasa bir veri entegrasyonu projesini homojenize ederek incelemeye gerek duymadan tek bir kimlik kodunu nasıl yapabiliriz? Buna biyometrik bilgileri de eklediğinizde [...] gerçekten de enteresan bazı işletme modelleri görmeye başlarız.”

Financial IT Temmuz 2017’de, Brexit’in bir sonucu olarak ortaya çıkabilecek yönetmelikten muhtemel geri adımlar karşısında, MiFID II tarafından öngörülene benzer bir yönetmelik uygunluğa bağlılığın “daha iyi bir veri yönetimi ile ilişkilendirilmiş operasyonel faydalar [...]” sağlayabileceğine yönelik genel bir kanı olduğunu bildirdi. İşlem tarafları için LEI gibi [...] standartların benimsenmesinin öngörülmesiyle birlikte veri modelleme ve veri kapsamı üzerine bir yoğunlaşma, uzun vadeli faydalar sağlayabilir. İlk uyum gerekliliği karşılanınca, veriye yönelik bu standart temelli yaklaşımın kullanılabilmesi [...] kurumlara, şu anda uygulamada bulunan masraflı veri tekrarının büyük bir bölümünü ortadan kaldırırken, aynı zamanda kurum içi yeterlilikler açısından da veri yönetimi maliyetini kısmak için bir fırsat doğuracak.

GLEIF, şirketleri, MiFID II mevzuatının son tarihini LEI’leri uyumun ötesinde tüzel kişi yönetimi süreçlerini gözden geçirme ve veri kalitesi ile yönetimini geliştirmek üzere kullanmak için bir fırsat olarak görmeye teşvik ediyor. GLEIF web sitesinde bulunan Global LEI Dizini, açık, standartlaştırılmış ve yüksek kalitede tüzel kişi referans bilgisi sunan global ve online tek kaynaktır. Global LEI Dizini'nin, her türlü pazar segmentinde aktif olan kurumsal, orta ölçekli ve hata küçük firmalara referans verisi sağlayan birinci kaynak olarak kendini kanıtlaması tüm şirketler için ek verimlilik kazancı sağlayabilir.

Kanada: Müşteri kimlik kodlarına saygı duyan hüküm tasarıları

Haziran 2017’de Markets Media, Kanada Yatırım Endüstrisi Düzenleme Kurumu’nun (IIROC), “[Öz düzenleyici kurum] SRO (ve diğer bölgesel düzenleme kurumları), piyasa yapısını daha iyi anlayabilmeleri ve katılımcı davranışlarını takip edebilmeleri için siparişlere yönelik LEI” gerektiren bir teklif sunduğunu bildirdi. Altı aylık yorum bildirme dönemine sahip teklif dahilinde IIROC, LEI’leri kapsam içine almanın hedefini, piyasa bütünlüğünü ve yatırımcı korumasını geliştirmek olarak ifade ediyor.

ITG Canada’da Piyasa Yapısı Araştırma sorumlusu olan Doug Clark Traders Magazine’e, LEI’lere yönelik harekete rağmen denetim yolu fikrinin yeni olmadığını söyledi: “IIROC’un, doğrudan mübadeleden ikincil hisse senedi piyasa işlemleri için yaklaşık on yıldır Birleştirilmiş Denetim Yolu’na (CAT) benzer bir uygulaması bulunuyor. Bunu piyasa takibi ve piyasa kalitesinin akademik stildeki araştırmaları için kullanıyorlar. Yakın bir zamanda, LEI’leri siparişlere eklemeyi önerdiler.”

IIROC ayrıca, LEI’lere destek sunmak için arka ofis sistemleri gelişiminin yanı sıra, diğer sistemlerin gelişimini de, pazar yerleri ve bildirilebilir tüm borç işlemlerindeki tüm sipariş etkinlikleri üzerinde yer alan müşteri kimlik kodlarını kapsayacak şekilde geliştiğini görmek istediğini de belirtti.

Avrupa Merkez Bankası: Bankacılık yapısı ve sermaye piyasaları yapısı arasındaki sinerji ile LEI, sermaye ve bankacılık piyasalarındaki şeffaflığı artıracak

Avrupa Komisyonu ve Avrupa Merkez Bankası’nın Avrupa Finansal Entegrasyonu üzerine Brüksel’de 19 Mayıs 2017’de gerçekleştirilen ortak konferansta yaptığı açılış konuşmasında Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) başkan yardımcısı Vítor Constâncio, LEI’lerin, sermaye ve bankacılık piyasalarının etkinliği, entegrasyonu ve şeffaflığı bağlamında sunacağı değeri ifade etti.

“Bankacılık yapısı ve sermaye piyasaları yapısı, AB’de finansal entegrasyonu katalize etmek için kuşkusuz iki merkezi politika inisiyatifidir. Bankacılık ve sermaye piyasaları yapısı arasındaki sinerjilerden sonuç almak için, destekleyici yasama alanlarında ilerleme gereklidir [...] LEI [...] kullanımı, sermaye ve bankacılık piyasalarındaki şeffaflığı artıracak, entegrasyonu geliştirecek, verimliliği ve müşterinin korumasını geliştirecektir.”

Constâncio sözlerini şöyle sürdürdü: “LEI kullanımının zorunlu kılınması, sadece belirli piyasa segmentlerinin ötesinde, tüm finansal enstrümanları kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Menkul kıymetlerin yanı sıra LEI [...], yatırım fonları, finansal türev ürünleri ve krediler için de kullanılabilir.”

Avrupa Birliği: Gözden geçirilmiş izahname kuralları ihraççıların, teklif sunanların ve garantörlerin kimlik tespiti için LEI kullanılmasını öngörüyor

Haziran 2017'de, ‘2003/71/EC Direktifini lağveden ve menkul kıymetler halka arz edildiği veya düzenlenmiş piyasa üzerinde işleme kabul edildiği zaman yayımlanacak izahnameye ilişkin Avrupa Parlamentosu ve Konseyi’nin 14 Haziran 2017 tarih ve (AB) 2017/1129 sayılı Yönetmeliği’ Official Journal of the EU’da (AB Resmi Gazetesi) yayınlandı.

Yeni AB izahname kuralları, “zamanında ve verimli bir şekilde kullanılabilecek ve analiz edilebilecek güvenilir veriye yatırımcıların erişimi olduğundan emin olmayı, tüm izahnamelerin onaylanmış olmasını veya alternatif olarak ilgili web sitesi bölümlerine köprülerle bu izahnamelerin listesinin, tahsis edenin kendi Üye Devleti’nin yetkin otoritesinin web sitesinde yayınlanmış olmasını” öngörüyor. (...) İzahnamelerde yer alan, menkul kıymetleri tanımlayan ISIN [Uluslararası Menkul Kıymet Tanımlama Numarası] ve ihraççıları, teklif sunanları ve garantörleri tanımlayan LEI’ler gibi bilgiler, metadatanın kullanıldığı durumlar dahil olmak üzere makine tarafından okunabilir olmalıdır.”

İzahname yönetmeliği sermaye için tek piyasayı geliştirirken, yatırımcı korumasını ve piyasa verimliliğini sağlamayı hedeflemektedir. Bu amaçla, bir izahname içinde yatırımcılara sunulan bilgi yeterli, objektif ve erişilebilir, aynı zamanda kolay analiz edilebilir, öz ve kapsamlı olmalıdır. Bu bilgi dahilindeki ISIN veya küresel LEI gibi uluslararası olarak kabul edilmiş standartların kullanımı, menkul kıymeti ve ihraççıyı tanımlamak için uygun görünmektedir. ECB’nin, gözden geçirilmiş izahname kuralları üzerine olan fikrinde belirttiği gibi, "ihraççılar, teklif sunanlar, garantörler ve halka arz edilen veya düzenlenmiş bir finansal piyasada ticari işlem için kabul edilen menkul kıymetlere ait benzersiz tanımlama yalnızca global LEI ve ISIN gibi uluslararası standartlar kullanıldığı takdirde başarılı olabilir."

Yönetmeliğin 7. maddesinde ifade edildiği gibi LEI’lerin zorunlu kullanımı, ihraççıların, teklif sunanların ve garantörlerin güvenliğinin benzersiz biçimde tanımlanmasına, böylece yatırımcıya temel bilginin sağlanmasına izin verir. GLEIF ve işbirliği halindeki LEI tahsis eden kuruluşlar bu girişimi desteklemek için LEI tahsisini üstlenmeye hazırdır.

Hindistan: Reserve Bank of India tezgahüstü türev ürünleri piyasaları için LEI uygulamasını bildirdi

Reserve Bank of India genel müdürü T. Rabi Sankar, Haziran 2017’de bankanın web sitesinde, LEI sisteminin, “Hindistan’daki Rupi Faiz Oranı türev ürünleri, döviz türev ürünleri ve kredi türev ürünleri üzerinde işlem yapan Tezgahüstü (OTC) piyasalarındaki tüm katılımcılar için aşamalı olarak” uygulanacağını doğruladı. Halihazırdaki ve gelecekteki tüm katılımcıları, bankanın web sitesinde bulunabilecek olan planda belirtilen zaman akışlarıyla orantılı olarak bir LEI almaları gerektiği yönünde bilgilendiriyor. LEI kodu olmayan kişiler, planda belirtilen tarihten sonra OTC türev ürünleri piyasasına katılmak için hak sahibi olamayacaklar.

Birleşik Krallık: 1 Ekim 2017’den itibaren düzenlenmiş bir AB piyasasına kabul edilen tüm ihraççıların bir LEI’ye ihtiyacı olacak

Nabarro Olswang’dan Cameron McKenna Lexology’de Haziran 2017’de yazdığı makalede şu noktaların üzerinde duruyor: “1 Ekim 2017’den itibaren düzenlenmiş bir AB piyasasına kabul edilen menkul değer ihraç eden tüm kuruluşların, örneğin hisseleri Birleşik Krallık Ana Piyasası’nda premium veya standart borsada işlem gören olan şirketlerin, borsada geçerli düzenleyici bildirimde bulunabilmeleri için bir LEI’ye ihtiyacı olacak.”

“1 Ekim 2017’de yürürlüğe girecek olan Bildirim Rehberi ve Şeffaflık Kuralları bölüm 6’nın yeni kurallarıçerçevesinde, bir ihraççının [...] FCA’ya [Finansal Yürütme Kurulu] düzenlenmiş bilgi sunduğu zaman bir LEI sağlaması ve düzenlenmiş bilgiyi yetki verilmiş yönetmelik kategorilerine göre tasnif etmesi gerekecek. 1 Ekim 2017’den önce, bir ihraççının FCA’ya düzenlenmiş bilgi sunması için bir LEI’ye ihtiyacı olmayacak. Fakat ihraççılar, kendileriyle ilgili bilgilerin NSM [Ulusal Depolama Mekanizması] ve faaliyete geçtiği zaman EEAP [Avrupa Elektronik Erişim Noktası] aracılığıyla bulunabilmesine yardımcı olabilmek için en yakın zamanda LEI alarak kullanmaya teşvik ediliyor.” EEAP, piyasa katılımcılarına ve toplum üyelerine (son kullanıcılar), düzenlenmiş bilgileri depolamak için resmi olarak atanmış ulusal mekanizmalar (OAM’lar) tarafından depolanan düzenlenmiş bilgileri aramalarına imkan veren bir web portalıdır. NSM, Birleşik Krallık OAM’ı olacak.

Birleşik Devletler:

ABD’deki Yabancı Doğrudan Yatırımların Değerlendirme Anketi ile Ekonomik Analiz Bürosu LEI kullanılmasını teklif ediyor

Temmuz 2017’de Federal Register - ABD Hükümeti Resmi Gazetesi web sitesi, ABD Ticaret Bakanlığı Ekonomik Analiz Bürosunun (BEA) ABD’deki Yabancı Doğrudan Yatırımların Değerlendirme Anketi’nde LEI hakkında bir soru bulunmasına yönelik kural teklifine ilişkin ayrıntıları yayınladı. Değerlendirme anketi beş yılda bir düzenleniyor.

“Bu kural teklifi [...] 2017 BE-12 ABD'de Yabancı Doğrudan Yatırımların Değerlendirme Anketi için bildirim gerekliliklerini belirlemek üzere yönetmeliklerde değişikliğe gidecek. [...] 2017 değerlendirme anketi için BEA, değişen veri ihtiyaçlarını tatmin etmek, veri kalitesini, etkinliğini ve veri toplama verimini geliştirmek üzere toplanan veri öğelerinde, anket formlarının tasarımında ve anket için bildirilen gerekliliklerde değişiklikler öneriyor.”

BE12A ve BE12B’deki ABD iştirakinin LEI’sini toplamak için bir soru eklenmesi teklif ediliyor. Bunun, tüzel kişilerin tüm veri tabanlarında saptanması sürecini, “veri doğrulamasını ve diğer anketlere ve bu tüzel kişilere ait kamuya açık bilgilere bağlanmasını” kolaylaştırması bekleniyor.

Beyaz Saray Yuvarlak Masa toplantısı: İşletmeler hükümet verilerinde daha iyi standartlaştırma çağrısı yaptı

Data Coalition, Beyaz Saray ve Açık Veri Girişimi Merkezi’nin 25 Temmuz 2017 Salı günü Ekonomik Büyüme için Açık Veri üzerine bir Yuvarlak Masa toplantısı düzenlediklerini duyurdu. Sağlık sigortası, finans ve lojistik gibi iş çevrelerinden katılımcılar, ABD federal hükumetinin verilerinin özel sektörün kullanımı için nasıl daha erişilebilir olacağına ilişkin tavsiyelerde bulunmak amacıyla bir araya geldiler.

Evrensel LEI uygulaması, başlıca tekliflerden biriydi. “Şirketler, tüm federal düzenleyici bildirim rejimlerinde LEI’nin genel olarak benimsenmesi ve sağlık ve finans bilgi kaynakları için ortak veri şemalarının istikrarlı uygulanması gibi bazı tavsiyelerde bulundular. Veri Koalisyonu'nun Kongre’deki yasama reformları için kampanyaları, Finansal Şeffaflık Yasası ve AÇIK Hükumet Veri Yasası tavsiyelerle […] yakın bir şekilde eşleşiyor.”

Ulusal Vadeli İşlemler Derneği (NFA) takas değerleme ihtilafları hakkında açıklayıcı bildirimi kabul etti

Ulusal Vadeli İşlemler Derneği (NFA), ABD türev ürünleri sektörü için sektör çapında öz denetimli bir kurum olarak yenilikçi ve etkili düzenleyici kurum programları sağlamaktadır. Ağustos 2017’de The National Law Review’de, süreci resmileştiren ve yakın zamanda kabul edilen bir açıklayıcı bildirimde, LEI’nin NFA nezdinde takas değerleme ihtilafları başvurusunda bulunması gereken standartlaştırılmış bilginin bir parçası olduğunu bildirdi. Açıklayıcı bildirim, 2 Ocak 2018 veya sonrasında sunulacak ihtilaf bildirimleri için uygulanacak.

“NFA’nın açıklayıcı bildirimi [...] (yerine göre) NFA kimlik kodu, LEI, ihtilaf bildirim tarihi, ihtilaf türü, ihtilaf ortadan kalkma tarihi, alıcı/ödeyen, ihtilafa konu tutar, CSA/mahsuplaşma anlaşma kimlik kodu, karşı taraf adı, karşı tarafın LEI’si veya kişisel mahremiyet yasası kimlik kodu, benzersiz takas kimlik kodu, baz para cinsi itibari tutarı, baz para cinsi kodu, itibari değer ABD doları karşılığı, varlık sınıfı ve ürün tipi dahil olmak üzere bildirim kapsamında olması gereken bilgileri standart hale getirecek.”

Global:

Finansal İstikrar Kurulu OTC türev ürünleri piyasa reformları üzerine on ikinci ilerleme raporunu yayınladı

Finansal İstikrar Kurulu (FSB), ulusal finansal otoriteler ve uluslararası standart belirleme kurumlarının çalışmalarını, etkili düzenleyici, denetsel ve diğer finansal sektör politikalarının uygulanmasını geliştirmek ve teşvik etmek için uluslararası seviyede koordinasyon sağlamak üzere kuruldu. FSB, GLEIF’in kurucusudur.

Haziran 2017’de FSB, LEI’nin şu anki durumu ve global kavranışı üzerine bir güncelleme sağlayan uygulama hakkında ‘OTC Türev Ürünleri Piyasa Reformları On İkinci İlerleme Raporu’nu yayınladı.

Rapora göre LEI artık 14’ü FSB’nin yetki alanı olan 40 yetki alanının kuralları içerisinde yerleşmiş durumda. Mayıs 2017 sonu itibariyle, 376.064’ü FSB üye yetki alanından olmak üzere 200 ülkeden 513.177 tüzel kişi LEI almış bulunuyor. Rakamlar, LEI kapsamının son yıllarda arttığını gösteriyor.

Mayıs 2017’den itibaren “Global LEI Sistemi (GLEIS), tüzel kişilerin doğrudan ve nihai ana şirketleri hakkında bilgi toplamaya ve yayınlamaya başladı. Yetkili makamlar, LEI’nin kavranışı ve yenilenmesindeki gelişmeleri izlemeye devam ediyor ve gerektiğinde eyleme geçmeyi göz önünde bulundurabilirler. GLEIS katılımcıları ayrıca, bir kayıt aracıları sistemi kurmak, yenilemeleri kolaylaştırmak, zaman aşımına uğramış LEI’leri izlemek ve faaliyete son veren tüzel kişileri daha iyi ayırt edebilmek konuları üzerinde de çalışıyorlar.”

Raporda, başka yetki alanlarındaki bazı işlem tarafları halen bir LEI’ye sahip olmadıkları için “AB'deki işlem taraflarının, AB dışındaki işlem taraflarının tanımlanmasında LEI kullanırken zorluklar yaşadıkları” vurgulanmaktadır. Fakat LEI tüm yetki alanları genelinde benimsendiği için bu bir geçiş sorunu olabilir.

Global LEI Sistemi standartları: LEI Düzenleyici Gözetim Komitesi kurumsal eylemler ve veri geçmişi üzerine görüş alımı başlatıyor

26 Temmuz 2017 tarihinde, LEI Düzenleyici Gözetim Komitesi (LEI ROC), Global LEI Sistemi’ndeki (GLEIS) kurumsal eylemler ve veri geçmişi hakkında kamuoyundan görüş alımını başlattı. Görüş alımı, GLEIS’teki verileri etkileyen isim ve adres değişikliği, birleşmeler ve ayrılmalar gibi 17 kurumsal eylem üzerinde yoğunlaşıyor. Görüş alımına yanıtlar leiroc@bis.org adresine 29 Eylül 2017 gün sonuna değin gönderilmelidir. Görüş alımı belgesinden alınan İdari Özet aşağıdadır:

2016’da LEI ROC “GLEIS’teki kurumsal eylemlerin tüzel kişi referans verilerini nasıl etkilediğini değerlendirmek için Değerlendirme ve Standartlar Komitesi altında bir çalışma grubu kurdu. Global LEI Foundation (GLEIF), GLEIS’in Yerel İşletme Birimleri (LOU’lar) ve LEI ROC Özel Sektör Hazırlık Grubu ile görüş alımının ardından ROC, ister referans verisi, ister ilişki verisi isterse de bizzat tüzel kişinin kendisi olsun GLEIS’teki verileri etkileyen 17 kurumsal eylem belirledi. Bu kurumsal eylemlerden bazıları, en azından kısmen, GLEIS’te zaten kayıtlı bulunan verilerin kapsamındaydı. Fakat LEI ROC, bu kurumsal eylemler üzerine toplanması gereken bilgi, bilginin nasıl alınması gerektiği ve bilginin sonraki kullanımlar için nasıl ayarlanması gerektiği ile ilgili muhtemel iyileştirmeler belirledi. GLEIS dahilindeki ilişki ve referans verileri, hem şimdiden geri doğru bakarken hem de tüzel kişinin GLEIS’e giriş tarihinden günümüze ileri bakarken bir tüzel kişiye ve bunun diğer tüzel kişilerle ilişkilerine yönelik değişikliklerin analizi ve görselleştirilmesini mümkün kılmak için yeterince ayrıntılı olmalıdır. Bu görüş alımı belgesi, bu muhtemel iyileştirmelere yönelik kamuoyundan genel olarak şu girdileri istemektedir:

  • Ad, ticaret unvanı, yasal adres, merkez adresi değişiklikleri ve ayrıca uluslararası bir şubenin bir alt kuruluşa dönüşümü (ve tam tersine bir alt kuruluşun uluslararası bir şubeye dönüşümü) ve fonları etkileyen bazı değişikliklerle ilgili olarak; (i) GLEIS son kullanıcıları tarafından kolaylıkla aranabilen kurumsal etkinlikler ve eylemler nedeniyle veri kaydı değişiklikleri geçmişi sağlaması ve (ii) LEI referans verisine değişikliğin yürürlük tarihinin eklenmesi (değişikliğin sistemde kaydedildiği zamanın aksine) teklif edilmektedir. Aynı teklif, bu belge içerisinde önerilen yeni unsurların bazıları için de geçerlidir.
  • Birleşmelerle ilgili olarak; GLEIS şu anda birleşmiş bir tüzel kişinin halefi hakkında bilgiye kolay erişim sağlamaktadır ve selef kişiliklerin bulunmasını kolaylaştırması teklif edilmektedir.
  • Karmaşık satın almalarla (ters devralma) ilgili olarak; hangi LEI’nin hayatta kalmasına ve tescil memurlarının seçme hakkı olup olmaması hakkında görüş bildirilmesi istenmektedir.
  • Rapor edilmesi isteğe bağlı olan bir kısmi yeniden yapılandırma ilişkisi oluşturulması öngörülmektedir. Bu olasılık ve ayrıca maddesellik eşiğinin uygulanıp uygulanmayacağı üzerine görüş bildirilmesi istenmektedir.
  • Yasal olarak mevcut olmakla birlikte hiçbir faaliyette bulunmayan tüzel kişilerin yeterince kapsanması için faal olmayan tüzel kişilerin tanımlanmasının netleştirilmesi öngörülmektedir. Bu netleştirme, halihazırda zaman aşımına uğramış tüzel kişilerin daha iyi sınıflandırılmasına yardımcı olabilir.
  • Bir tüzel kişinin iflas halinde olduğuna dair uyaracak belirgin bir veri unsuru eklenip eklenmemesi konusunda da görüş bildirilmesi istenmektedir.
  • Rapor eden tüzel kişilerin ortadan kaybolmasıyla sonuçlanan (birleşme, tasfiye) kurumsal eylemler ve bu nedenle tüzel kişiler tarafından rapor edilmeyen durumlarla ilgili olarak; bilgilerin (örneğin kurumsal eylem veri yayını) güncellenmesi için alternatif kaynaklar ve yöntemler uygulanması tavsiye edilmektedir. Bu teklif, halihazırda “zaman aşımına uğramış” tüzel kişilerin gerçekten gayri faal veya feshedilmiş olduğu vakaların saptanmasına yardımcı olabilir. Böyle bir yaklaşım ayrıca, LOU’ların muhtemel değişikliklerden haberdar edilmesi için maliyet etkin bir yol yaratarak ve LEI kayıtlarının etkilenen tüzel kişiler tarafından (kendi kendini kaydetme süreci aracılığıyla) güncellenmesini temin ederek GLEIS’teki genel zamana uygunluğu ve veri kalitesini iyileştirmeye yardımcı olabilir.”

ISDA ve GFMA, AB içerisindeki ve dışındaki şirketlere MiFID II ve MiFIR'a uyumu temin etmek için şimdi harekete geçmeleri gerektiğini hatırlatıyor

Uluslararası Takaslar ve Türev Ürünleri Derneği (ISDA) ve Global Finansal Piyasalar Derneği (GFMA) piyasa katılımcılarına Avrupa mevzuatı çerçevesinde yakın zamanda bir LEI’ye sahip olmaları gerekeceğini hatırlatan bir not yayınladı ve birçok durumda bunun AB dışı tüzel kişiler için de geçerli olacağının altını çizdi. Bu iki kuruluş beraber, büyük ya da küçük tüm şirketlere uyum sağlamayı temin etmek üzere hemen harekete geçme çağrısında bulundu.

GLEIF bu tavsiye ile tamamen hemfikirdir ve piyasa katılımcılarına yakında çıkacak olan MiFID II ve MiFIR'a uyum sağlamak için mümkün olan en yakın sürede bir LEI almaları gerektiğini yeniden hatırlatmaktadır. LEI'nin zamanında alınamaması (şirket veya müşterisi tarafından), firmaların 3 Ocak 2018'den itibaren AB'de yürürlüğe girecek raporlama gerekliliklerine uyabilmelerini engelleyecektir.

Avrupa Piyasa Altyapı Yönetmeliği (EMIR) çerçevesinde 1 Kasım 2017’den itibaren AB ticari kaynakları, bir LEI içermeyen ticari raporları reddetmek ile yükümlü olacaklar.

LEI tahsis eden kurumlar, hem LEI alması gereken tüzel kişilere hem de Kayıt Aracısı olarak hareket etmekle ilgilenen şirketlere destek vermek için tamamen hazırlıklı ve hazırdır. (LEI tahsis eden kurum ağına erişimi kolaylaştırmak için GLEIF tarafından sunulan Kayıt Aracısı konsepti ile ilgili ayrıntılı bilgi için aşağıdaki ‘ilgili bağlantılar’a göz atınız.) Önceden planlama ve erken kayıt hararetle teşvik edilmekle birlikte, LEI’lerin MiFID II ve MiFIR için zamanında tahsis edildiğinden emin olunması da gerekir. Kayıt 2017’nin dördüncü çeyreğine kadar ertelenirse, MiFID II ve MiFIR son gününden önce tahsis edilmesi garanti edilemez.

Bir blog yazısını yorumlamak isterseniz, lütfen yorumunuzu göndermek için İngilizce dilindeki GLEIF web sitesi blog işlevini ziyaret edin. Lütfen kendinizi adınız ve soyadınız ile tanıtın. Adınız, yorumunuzun yanında görünecektir. E-posta adresleri yayımlanmayacaktır. Lütfen tartışma panosuna erişerek veya katkıda bulunarak, GLEIF Bloglama Politikası şartlarına uymayı kabul ettiğinizi dikkate alın, bu nedenle lütfen dikkatlice okuyun.



Tüm önceki GLEIF Blog yayınlarını okuyun >
Yazar hakkında:

Stephan Wolf, Global Legal Entity Identifier Foundation'da (GLEIF) CEO olarak görev yaptı (2014 - 2024). Mart 2024'ten itibaren, dijital ticaret standartlarının uyumlaştırılması, benimsenmesi ve etkinleştirilmesine yönelik küresel bir platform olan Uluslararası Ticaret Odası (ICC) Dijital Standartlar Girişimi'nin Sektör Danışma Kurulu'na (IAB) liderlik etti. Başkan olarak atanmadan önce, 2023 yılından itibaren IAB'de Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Aynı yıl Almanya Uluslararası Ticaret Odası (ICC) Yönetim Kurulu'na seçildi.

Wolf, Ocak 2017 ile Haziran 2020 arasında Uluslararası Standardizasyon Örgütü Teknik Kurulu 68 FinTech Teknik Danışma Grubu'nun (ISO TC 68 FinTech TAG) Yardımcı Toplantı Organizatörü görevini üstlenmiştir. Wolf, Ocak 2017'de One World Identity tarafından Identity'de İlk 100 Lider'den biri olarak adlandırılmıştır. Veri operasyonları ve global uygulama stratejilerinin oluşturulmasında geniş bir deneyime sahiptir. Kariyeri boyunca temel iş ve ürün geliştirme stratejilerinin ilerletilmesine öncülük etmiştir. Wolf, 1989 yılında IS Innovative Software GmbH'in ortak kurucularından biri olmuş ve ilk olarak bu şirketin yönetici direktörü olarak hizmet vermiştir. Daha sonra, bu şirketin halefi IS.Teledata AG'nin yönetim kurulunun sözcülüğüne atanmıştır. Bu şirket nihai olarak Interactive Data Corporation'ın bir parçası haline gelmiş ve Wolf CTO rolünü üstlenmiştir. Wolf, Frankfurt Am Main J. W. Goethe Üniversitesi'nden işletme yönetimi dalında lisans derecesine sahiptir.


Bu makale için etiketler:
Veri Yönetimi, LEI Haberleri, Borsa Dışı (OTC) Türevler, Politika Gereklilikleri, Standartlar, Düzenleme, Uyum, MiFID II / MiFIR, Regulatory Oversight Committee (ROC)