Haber Odası ve Medya GLEIF Blog

Tüzel Kişi Kimlik Kodu Haberleri: Ağustos 2016 Güncellemesi

Global Legal Entity Identifier Foundation, Tüzel Kişi Kimlik Kodunun benimsenmesine ilişkin en son global gelişmelere genel bir bakış sunuyor


Yazar: Stephan Wolf

  • Tarih: 2016-08-09
  • Görünümler:

Haziran 2016'da Financial Times (FT) ‘Connect the corporate dots to see true transparency' başlıklı bir makalede Tüzel Kişi Kimlik Koduna (LEI) ilişkin görüşlerini bildirdi: ”Şu anda Çin'in kurumsal borç hacmini izleme güçlüğünün nedenlerinden biri, saydam olmayan bir tüzel kişilikler ağı tarafından düzenleniyor olmasıdır. Benzer şekilde düzenleme kurumları, banka dünyanın dört bir yanında neredeyse 3.000'e varan farklı tüzel kişilik çalıştırdığından, Lehman Brothers'ın 2008 yılındaki çöküşünün yansımaları ile başa çıkabilmek için büyük uğraş verdiler. Bunun için bir çözüm var mı? Kurumsal kayıtları çevrimiçi düzleme taşımak, hükümetler için iyi bir başlangıç noktası olurdu. Hükümetler ve şirketler için bir diğer hayati adım, tüzel kişilikleri sınırlar ötesinde de kolayca izlenebilecek şekilde etiketlemek üzere ortak bir standartta uzlaşmaktır."

FT şu sonuca varıyor: "Neyse ki bu konuda çalışmalar başladı: 2014 yılında, Global Legal Entity Identifier Foundation kuruldu. Kurum, finansal işlemlerde katılımcıları tanımlayan bir veri standardı olan 'tüzel kişi kimlik kodları'nın uygulanmasını ve kullanımını destekliyor. Washington'daki Data Coalition (Veri Koalisyonu) gibi gruplar, şirketleri LEI'leri kullanmaya zorlayacak yasalar için lobi faaliyetleri yürütüyor. (…) son derece yetenekli, gizli bir ordunun çalışmaları sayesinde, her veri kırıntısı ya da her LEI kullanımı ile global kurumsal faaliyetlerin genel resmindeki sis biraz daha dağılıyor. Övgüleri ve desteği hak ediyorlar — hatta (belki de özellikle) yönetim danışmanlarından bile."

Paydaşların LEI sunumuna ilişkin global gelişmeleri takip etmesini kolaylaştırmak için, Global Legal Entity Identifier Foundation (GLEIF) ilgili güncellemeleri GLEIF Blogu üzerinden sağlar. Bu blog yayını, Mayıs 2016'dan beri izlenen LEI haberlerini özetlemektedir.

Bu blogda alıntı yapılan kaynaklar aşağıda 'ilgili bağlantılar' bölümüne dahil edilmiştir.

Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi, Uluslararası Menkul Kıymetler Kimlik Numarası (ISIN) ve LEI kullanımının "zorunlu gereklilik haline getirilmesi" için çağrıda bulunuyor

6 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen Sekizinci Avrupa Merkez Bankası (ECB) İstatistik Konferansında ECB Başkanı Mario Draghi şu hususu vurguladı: "Konferansın bugünkü konusu 'Central bank statistics: moving beyond the aggregates'. Verilerin bölümlere ayrılması, gerçek dünyayı betimleyen heterojenliği tanımlaması ve analiz etmesi açısından gerçekten gereklidir. Bu durum özellikle merkez bankaları için önemlidir: Politikayı en etkili şekilde hayata geçirmek için, politika eylemlerimizin ekonominin tüm kesitlerini nasıl etkileyeceğini bilmeliyiz. Bir yandan güncel ekonomik iklimin mali ve makro düzeyde sağduyulu politikalara yönelik taşıdığı zorluklar, diğer yandan Tek Denetleyici Mekanizma'nın (Single Supervisory Mechanism - SSM) mikro düzeyde sağduyulu denetimi yürütmesi için gerekli bilgiler, granüler verilere duyduğumuz ihtiyacı artırmaktadır."

"Ancak verilerin daha geniş bir seviyede ayrıştırılmasına yönelik bu ihtiyaç, kendi zorluklarını da beraberinde getiriyor. Bunlardan ilki, verilerin çok sayıda kullanıma izin verecek şekilde toplanmasını sağlamaktır. Bu, daha fazla uyumlaştırma ve verileri kurumlar arasında gizliliğe hâlâ saygı duyacak şekilde paylaşabilme becerisi gerektirir. İkinci zorluk, veri toplamadaki artışın külfetli hale gelmemesini sağlamak için finans sektörü ile sıkı bağlar kurmaktır."

"Ancak uyumlaştırma ve standartlaştırma ihtiyacı, Avrupa sınırlarının ötesine de geçiyor. Finans, global bir iş sahasıdır ve uyumlaştırma çalışmalarının dünya çapında artması, hem düzenlemeler hem de temelde yatan veri gereklilikleri açısından global kurumlar için oldukça yararlı olurdu. Standartlaştırmaya yönelik somut adımlar, Uluslararası Menkul Kıymetler Kimlik Numarası (ISIN) ve global Tüzel Kişi Kimlik Kodu (LEI) kullanımına ilişkin zorunlu kuralların yerleştirilmesini içerir. Avrupa, G20 Veri Açıkları Girişimi'nin (Data Gaps Initiative) ikinci etabının uygulanmasındaki önemli rolünü sürdürmelidir."

ABD Mali İstikrar Gözetim Konseyi: "LEI'nin, finans piyasalarının katılımcıları tarafından daha yaygın şekilde benimsenmesi, Konseyin önceliklerinden biri olmaya devam etmektedir."

Mali İstikrar Gözetim Konseyi (FSOC)'nin görevi; ABD'nin mali istikrarına yönelik riskleri tanımlamak, piyasa disiplinini desteklemek ve ABD'nin finans sisteminin istikrarına yönelik yeni risklere yanıt vermektir. FSOC, 6. Yıllık Raporu'nda LEI'nin finansal piyasaların katılımcıları tarafından daha yaygın şekilde "benimsenmesinin", Konseyin önceliklerinden biri olmaya devam ettiğini vurgulamaktadır. Global LEI sistemi varlık hiyerarşisi verilerine ilişkin bilgileri toplamaya ve yayınlamaya başladığında, karmaşık bir finansal kurum bünyesindeki tüm tüzel kişiliklerin bir LEI'ye sahip olması, bu mülkiyet yapılarının komple resimlerinin yetkililer ve kamu tarafından görülebilmesi açısından son derece önemli hale gelecektir. LEI'nin bu geniş kapsamlılığını kolaylaştırmak için Konsey, üye kuruluşların uygun durumlarda LEI'nin düzenleyici raporlama ve diğer veri toplama süreçlerinde kullanımını benimsemeye devam etmesini önermektedir." (Gelecekte LEI veri havuzunun, doğrudan ve nihai ana şirket bilgilerini de içerecek şekilde yayılmasına ilişkin ayrıntılı bilgi için, aşağıda verilen 'ilgili bağlantılar'a göz atabilirsiniz.)

Ödemeler ve Piyasa Altyapıları Komitesi: Muhabir bankacılığa yönelik son rapor, LEI kullanımına ilişkin tavsiyeler içermektedir

Ödemeler ve Piyasa Altyapıları Komitesi (CPMI) ödeme, takas, mutabakat ve ilgili düzenlemelerin güvenlik ve verimliliğine yardımcı olarak mali istikrarı ve daha geniş ekonomiyi destekler. CPMI bu düzenlemelerdeki gelişmeleri hem yetki bölgeleri içinde hem de yetki bölgelerinin ötesinde izler ve analiz eder. Aynı zamanda merkez bankası hizmetlerinin sağlanması dahil, ilgili gözetim, politika ve operasyon konularında merkez bankası işbirliği için bir forum olarak da hizmet sunar. CPMI bu alanda global bir standart oluşturucudur. Bu düzenlemeler ile ilgili yönetmelik, politika ve uygulamaları dünya çapında güçlendirmeyi amaçlar. CPMI sekretaryasının ev sahipliğini Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) yapmaktadır.

CPMI'nın 13 Temmuz 2016'da yayınladığı 'Muhabir Bankacılık' başlıklı son raporu, muhabir bankacılık faaliyetlerini etkileyen bazı maliyetleri ve sorunları hafifletmeye yardımcı olacak beş tavsiye içermektedir.

Konuyla ilgili olarak BIS üyesi ülkeler tarafından yayınlanan basın bültenleri: "Bankalar yakın bir geçmişe kadar geniş muhabir ilişkileri ağını korudular, ancak bu durumun değişebileceğine dair giderek güçlenen belirtiler gözlemleniyor. Bu, sınır ötesi ödeme ağlarının parçalanabileceğine ve bu işlemlere ilişkin mevcut seçenekler dizisinin daralabileceğine yönelik bir tehdide işaret ediyor. Muhabir bankacılık, global ödeme sisteminin özellikle sınır ötesi işlemler için temel bir bileşenidir. Bankalar, muhabir bankacılık ilişkileri ile farklı yargı alanlarındaki finansal hizmetlere erişebilir, müşterilerine sınır ötesi ödeme hizmetleri sağlayabilir ve böylece uluslararası ticareti ve finansal katılımı destekleyebilir."

"Muhabir bankacılık raporu bazı temel tanımları sağlamakta, muhabir bankacılık düzenlemelerinin belli başlı türlerini ana hatlarıyla açıklamakta, son gelişmeleri özetlemekte ve temelde yatan dinamiklerden bahsetmektedir. Rapor, ardından (i) Müşterini-Tanı (Know-Your-Customer - KYC) yardımcı uygulamaları; (ii) Muhabir bankacılıkta (…) LEI kullanımı; (iii) bilgi paylaşım girişimleri; (iv) ödeme mesajları ve (v) LEI'nin ödeme mesajlarında ek bilgi olarak kullanımına ilişkin belirli tedbirlere yönelik tavsiyeler geliştirmektedir."

"CPMI, uygulamaya yönelik bir sonraki adımın, her tedbirin potansiyel etkisini ölçmek ve istenmeyen sonuçları önlemek için, bu tedbirlerin ilgili tüm yetkililer ve paydaşlar tarafından daha da ayrıntılı analiz edilmesi olacağına inanmaktadır. CPMI, ilgili paydaşların beş tavsiye ışığında ilgili inceleme veya soruşturmaları en kısa sürede başlatmalarını beklemektedir."

Rapor, muhabir bankacılıkta LEI kullanımıyla ilgili olarak şunları önermektedir: "LEI'nin tüzel kişilere sağladığı genel desteğe ek olarak, ilgili paydaşlar muhabir bankacılıkla ilgili tüm bankalarda LEI'nin, özellikle KYC yardımcı uygulamalarında ve bilgi paylaşım düzenlemelerinde sağlanması gerekli bir tanımlama aracı şeklinde kullanılmasını desteklemeyi düşünebilirler. Sınır ötesi bağlamda bu tedbir ideal şekilde koordine edilmeli ve çok sayıda yargı alanında eşzamanlı olarak uygulamaya konmalıdır. Tüm yetkililer ve ilgili paydaşlar, ödeme mesajında bulunan yönlendirme bilgilerinin ilgili LEI'ye kolayca eşlenmesine olanak tanıyacak BIC [İş Kimlik Kodu - Business Identifier Code]-LEI eşleme olanaklarını desteklemek isteyebilirler. Ek olarak, ilgili yetkililer (örneğin LEI Düzenleyici Gözetim Kurulu (LEI ROC) ve AMLEG), muhabir bankacılıkta müşteriyi gerekli özenle desteklemek için güvenilir bilgiye erişim aracı olarak bankaların LEI'ye ne ölçüde güvenebileceklerini daha ayrıntılı biçimde incelemeye de teşvik edilirler."

AMLEG, AML/CFT [kara para aklama ile mücadele/terörizm finansmanı ile mücadele] Uzman Grubu anlamına gelmektedir.

Ödeme mesajlarında LEI'nin ek bilgi olarak kullanılması konusunda rapor şunları belirtmektedir: "Ödeme mesajlarında LEI'nin ek bilgi olarak kullanılması, ilgili güncel ödeme mesajlarında isteğe bağlı esasta mümkün olabilmelidir (…). LEI'nin isteğe bağlı kullanımına izin vermek için, ilgili paydaşlar (örn. PMPG), hâlihazırdaki mesaj yapısını değiştirmeden LEI'nin ilgili mevcut ödeme mesajlarına katılmasına yönelik ortak bir pazar uygulaması tanımlamaya çalışmalıdır. Ayrıca, ileride ISO 20022 standardına dayalı mesaj formatlarına olası bir geçiş için, ilgili paydaşlar (örn. ISO ve SWIFT) LEI'yi bu ödeme mesajlarına dahil edecek özel kodlar veya veri öğeleri geliştirmeye teşvik edilmektedir."

Ödemeler Piyasa Uygulama Grubu (Payments Market Practice Group - PMPG) standartların doğru kullanımıyla birlikte kesintisiz işlemlere ve daha iyi müşteri hizmetlerine ulaşmaya yardımcı olacak pazar uygulamalarını da teşvik eden gerçek bir global forum sunar. Ayrıntılı bilgi için aşağıda verilen 'ilgili bağlantılar'a göz atabilirsiniz.

ISO 20022, Uluslararası Standardizasyon Teknik Komitesi TC68 Finans Hizmetleri Örgütü (International Organization for Standardization Technical Committee TC68 Financial Services) tarafından hazırlanan çok parçalı bir uluslararası standarttır. Ayrıntılı bilgi için aşağıda verilen 'ilgili bağlantılar'a göz atabilirsiniz.

Christine Lagarde, Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı: Muhabir bankacılıktaki riskleri azaltmaya yönelik atılan adımlar "belirli işlemlerde yer alan bankalar ve büyük firmalar için LEI kullanımı"nı içermektedir"

IMF Başkanı Christine Lagarde, 18 Temmuz 2016'da yaptığı 'Relations in Banking – Making it Work for Everyone' başlıklı konuşmasında muhabir bankacılıkla ilgili olarak şunları vurguladı: "Etkilenen ülkelerin, düzenleyicilerin ve küresel bankaların eyleme geçmesi gerekiyor. Her üçü de bu sorunun ele alınmasında önemli bir paya sahip. Etkilenen ülkeler açıkça bizzat göreve çağrılmalıdır. Başta özellikle AML/CFT ve vergi şeffaflığı alanları olmak üzere, uluslararası standartlara uyumu artırmak için mevzuat ve denetim çerçevelerini geliştirmeleri gerekir. Meksika'nın durumu söz konusu eylemlerin muhabir banka ilişkilerinde nasıl iyileştirmelere yol açtığını ortaya koymaktadır. Yetkililer, özellikle yüksek riskli faaliyetlerde bulunan kurumlar için AML/CFT kontrollerini artıracak yönetmelikler yayınladılar ve belirli işlemlerde yer alan bankalar ve büyük firmaların Tüzel Kişi Kimlik Kodu kullanmasını gerekli kıldılar. Bu adımlar önde gelen global bankaların ülkedeki yetkilileriyle birlikte atıldı. Muhabir bankacılıktaki aksama riskini azalttılar ve aynı anda ülke içi düzenleme çerçevesinin sağlamlığını artırdılar."

LEI Düzenleyici Gözetim Kurulu: Global LEI Sisteminde uluslararası / yabancı şubelere ilişkin veriler içeren politika belgesi

LEI Düzenleyici Gözetim Kurulu (LEI ROC), tüzel kişi kimlik kodlarının dünya çapındaki çerçevesi Global LEI Sistemini koordine etmek ve denetlemek üzere Ocak 2013'te kurulmuş, dünyanın dört bir yanındaki kamu yetkililerinden meydana gelen bir gruptur. LEI ROC, gözetmeni sıfatıyla GLEIF'in sistemin prensiplerini sürdürmesini sağlamakla görevlidir.

LEI ROC 11 Temmuz 2016'da politika belgesinin, halkın katılımına verilen yanıtların bir özetini de içeren 'Including data on international/foreign branches in the Global LEI System' başlıklı son sürümünü yayınladı.

Bu politika belgesi "politika tasarımını, tanımları ve uluslararası şubeler (yabancı şubeler olarak da bilinse de bu belgede bundan sonra "uluslararası şubeler" olarak anılacaktır) için LEI düzenleme koşullarını açıklamaktadır. [LEI] ROC'un bu belgede açıklanan koşulların karşılanmasını sağlamak için oluşturulacak uygun bir çerçeveyi onaylamasına bağlı olarak, uygulamaya 2017 yılının ilk aylarında geçilmesi beklenmektedir. Çerçeve oluşturulduktan sonra [LEI] ROC paydaşlarına daha kesin bir uygulama tarihi bildirecektir." Bu yaklaşım Global LEI Sistemini "mümkün olduğunca açık ve katılımcı ve böylece hem düzenleyiciler hem de mali piyasa katılımcıları için daha yararlı kılma zorunluluğuna yanıt verirken, veri bütünlüğünü koruyarak sistemin temel prensiplerini sürdürür".

LEI ROC bu politika belgesi ile Global LEI Sistemi için, LEI'lerin şubelere aşağıdaki koşullar altında düzenlenmesine izin verecek bir standart tanımlamaktadır:

  1. Şube, Genel Merkezin yargı alanı dışında ya bir kılavuz uluslararası şube ya da bir uluslararası şube ağıdır. Bu politika belgesinin amaçları doğrultusunda, yargı alanı "ülke" ile eş anlamlıdır ve söz konusu kuruluş, genel merkez tüzel kişiliğinin bulunduğu yargı alanından farklı bir yargı alanında (örneğin ana yargı alanının dışındaki bir ev sahibi yargı alanında) yer aldığında, Genel Merkezin yargı alanı dışındaki kılavuz uluslararası şube veya uluslararası şube ağı, bir genel merkez tüzel kişiliğinin bağımsız kuruluşu olarak tanımlanır. Bu tanım kapsamında, bir kuruluş tek bir ofisten veya diğer şirket tesislerinden veya aynı ev sahibi ülkenin farklı yerlerinde çok sayıda ofisten (örn. bir şube ağı) meydana gelebilir: Bu ikinci durumda bile, her ev sahibi yargı alanı için sadece bir LEI düzenlenerek temelde "bir ülke-bir LEI" sonucuna varılır. Bir ana şirketin, ev sahibi yargı alanlarının yasaları kapsamında ayrı şekilde şirketleştirilen veya düzenlenen yabancı alt kuruluşlarının aksine bir uluslararası şube, buradaki tanımıyla yasal olarak genel merkez tüzel kişiliğine bağımlıdır ve genel merkez tüzel kişiliği var olmadan mevcut olamaz;
  2. Şubenin, halka açık bir yerel ticaret siciline veya bir yerel düzenleyici sicil veya vergi dairesine kaydı yapılır;
  3. Şubenin merkez ofisi (veya genel merkezi) zaten bir LEI'ye sahiptir; böylece merkez ofis tüzel kişiliğinin LEI'si, uluslararası şubenin Global LEI Sistemindeki LEI'si ile her zaman ilişkilendirilebilir ve
  4. LEI sistemindeki şubenin referans verileri her zaman, tüzel kişiliğin bir şube olduğunu, kullanıcıların kolayca erişebileceği bir şekilde belirtir.

LEI ROC "bu yaklaşımın tüm şube tanımlama gereksinimlerini kapsamadığını kabul etmektedir. Bununla birlikte, bu yaklaşımın Global LEI Sisteminin bu uygulamanın deneyimlerinden çıkarılan dersler doğrultusunda gelecekte bir şekilde ek şube verileri de içermek üzere genişletilmesini engellemediği de unutulmamalıdır." LEI ROC gelecek çalışma programını dikkate alırken, ek tüzel kişi bilgilerini Global LEI Sistemine dahil etme seçeneklerini değerlendirmeye devam edecektir ve daha ileri bir tarihte bu konular hakkında kamuoyunun görüşlerine başvurabilir.

Kanada'daki türev ticari işlem raporlaması değişiklikleri, satıcıları ve son kullanıcıları etkilemektedir

JD Supra Business Advisor tarafından 12 Mayıs 2016'da bildirildiği üzere, "Ontario, Quebec ve Manitoba'daki menkul kıymet düzenleyicileri, mevcut türev ticari işlem raporlaması gerekliliklerinde, hem türev satıcılarını hem de türevlerin 'son kullanıcılarını' ilgilendirecek değişiklikler yapıldığını açıkladı. Mevcut raporlama kurallarında yapılan değişiklikler (TR Değişiklikleri), işlem yapan her bir tarafa bir LEI alma ve muhafaza etmesi için belirli bir yükümlülüğe tabi tutmakta; son kullanıcıların daha önceki şubeler arası işlemleri rapor etme yükümlülüğünden kurtarılmasını biçimlendirmekte; işlem-seviyesindeki isimsiz verilerin halka açıklanmasına yönelik gereklilikleri ertelemekte ve sınırlandırmakta ve raporlama gerekliliklerinde diğer teknik değişiklikleri gerçekleştirmektedir."

"Son kullanıcılar (türevlerin ticareti ile ilgili olmayan diğer taraflar), 'türev satıcıları' (son kullanıcının yerel bir karşı taraf olduğu bölge veya alanda türevlerin ticareti ile ilgili olan diğer taraflar) olan karşı taraflarla işleme girerken genellikle herhangi bir doğrudan ticari işlem raporlama yükümlülüğüne sahip değildir. Sonuçta, diğer son kullanıcılarla türev işlemlerine girmeleri sırasında gerekli olması ve diğer tarafların son kullanıcılardan bir LEI edinmelerini istemesi dışında, Mevcut Kurallar son kullanıcılar üzerinde son derece sınırlı bir etkiye sahip olmuştur."

"TR Değişiklikleri kapsamında yapılan aşağıdaki değişiklikler, son kullanıcılarla ilgili olacaktır: (…) Sınırlı istisnalara tabi olması kaydıyla, TR Değişiklikleri (son kullanıcılar dahil olmak üzere) LEI'ler almaları, muhafaza etmeleri ve yenilemeleri için diğer taraflara doğrudan bir yükümlülüğe tabi tutar. (…) Bu yeni gereklilik Mevcut Kurallardaki bir boşluğu doldurmaya yöneliktir: Raporlama yapan tarafların, karşı tarafların LEI'lerini bildirmeleri gereklidir, ancak bir raporlama tarafının, karşı tarafın LEI'si için herhangi bir başvuruda bulunma hakkı yoktur ve TR Değişiklikleri yayınlanana dek, raporlama yapmayan bir tarafa bir LEI edinmesi yönünde doğrudan yüklenmiş herhangi bir yasal yükümlülük olmamıştır."

Kanada: Menkul kıymet düzenleyicileri, türev raporlama kurallarını değiştiriyor

Advisor.CA 4 Temmuz 2016'da Alberta, New Brunswick, Newfoundland ve Labrador, Northwest Territories, Nova Scotia, Nunavut, Prince Edward Island ve Yukon'daki menkul kıymet düzenleme birimlerinin "Çok Yönlü Yasalar 91-101 Türevler: Ürün Belirleme ve 96-101 Ticari Havuzlar ve Türev Verilerini Raporlama (Multilateral Instruments 91-101 Derivatives: Product Determination and 96-101 Trade Repositories and Derivatives Data Reporting) içeriklerinde yapılan değişiklikleri benimsediğini ilan etmiştir. Aynı zamanda Saskatchewan, MI 96-101'de yapılan değişiklikleri benimsediğini ve MI 91-101'de yapılan yorum değişikliklerini yayınladığını ilan etmiştir."

Bakanlık onayına tabi olan değişiklikler 30 Eylül 2016 tarihinde yürürlüğe girecektir. "Yasalar, Borsa Dışı (Over-The-Counter - OTC) türev verilerinin raporlanması ve toplanmasına ilişkin kurallar getirmektedir. Değişiklikler, OTC türev piyasasının, sistematik risklerini ve piyasa suistimali risklerini tanımlayabilme ve ele alabilme becerisini de içeren mevzuat denetimini iyileştirmek üzere tasarlanmıştır.”

Değişiklikler, diğer birçok unsurun yanı sıra aşağıdakileri öngörmektedir:

  • Tüm yerel tarafların bir LEI edinmesini zorunlu kılma;
  • Şubeler arası türevler için muafiyet ve
  • Belirli OTC türevleri için işlem seviyesindeki verilerin halka açıklanmasına ilişkin gereklilikler.

"Değişiklikler Manitoba, Ontario ve Quebec'te ilgili yerel OTC türev işlemleri raporlama kurallarına yapılan son değişikliklerle de uyumlandırılmıştır. Bakanlık onayına tabi olmak kaydıyla, British Columbia Menkul Kıymetler Komisyonu değiştirilen yasaların kısa sürede yayınlanmasını beklemektedir."

ABD Federal Enerji Düzenleme Komisyonu (Federal Energy Regulatory Commission) raporlamayı, yürürlüğe girmesini desteklemek üzere geliştirmek için teklifte değişiklik yapmaktadır

The National Law Review tarafından bildirildiği üzere, ABD Federal Enerji Düzenleme Komisyonu'nun (FERC veya 'Komisyon') 21 Temmuz 2016 tarihli toplantısında FERC, ayrıntılı mülkiyet, çalışan ve sözleşme bilgilerini FERC tarafından muhafaza edilen bir veritabanına göndermek için, piyasa tabanlı oran (market-based rate/MBR) satıcılarının ve tüzel kişilerin Bölgesel İletim Organizasyonları (RTO) ve Bağımsız Sistem Operatörleri (ISO) ('Sanal/FTR Katılımcılar' (Virtual/FTR Participants)) tarafından işletilen piyasalarda sadece sanal ürünler ve finansal iletim haklarının ticaretini yapmasını gerektirecek yeni bir raporlama yöntemini yerleştirmeyi teklif eden bir Teklif Edilen Düzenleyici İşlem Bildirimi (NOPR) yayınlamıştır. (…) Tüm MBR satıcıları ve Sanal/FTR Katılımcılarının bir (…) LEI (…) edinmesi ve bunu FERC'e rapor etmesi gereklidir. Birçok şirketin başka amaçlarla kullandığı bir LEI'si olması muhtemeldir."

"21 Temmuz tarihli NOPR'de öngörülen tavsiyeler, RTO/ISO piyasalarında yer alan herhangi bir tüzel kişinin herhangi bir Bağlantılı Tüzel Kişi'yi (Connected Entity -daha önce FERC incelemesine tabi olmamış bir dizi şube, çalışan ve iş ilişkisini içerecek şekilde tanımlanmış bir terimdir) tanımlaması ve rapor etmesini öneren bir teklif de dahil olmak üzere, geçtiğimiz yılın sonlarında yayınlanan iki NOPR'de içerilen tekliflerin değiştirilmiş versiyonlarıdır.  İlgili yayınlarda Komisyon, daha önceki iki NOPR'sini geri çekmiştir.  21 Temmuz tarihli NOPR başlangıçtaki Bağlantılı Tüzel Kişi önerisine ilişkin eleştirileri Bağlantılı Tüzel Kişi tanımını yeniden işleyerek yanıtlamaya çalışırken, 21 Temmuz tarihli NOPR tüm MBR satıcıları (sadece RTO/ISO piyasalarındakiler değil) ve uyumluluk riskini kayda değer düzeyde artıracak Sanal/FTR Katılımcılarını önemli yeni raporlama gerekliliklerine tabi tutmuştur. (…) FERC, teklif ettiği kuralı daha fazla araştırmak için bir dizi teknik atölye çalışması yapmaya yönelik teklif ve planları hakkında sektörle diyalog ihtiyacının farkında olduğu izlenimi veriyor. İlk teknik atölye çalışmasının tarihi 11 Ağustos 2016 olarak planlandı."

Bir blog yazısını yorumlamak isterseniz, lütfen yorumunuzu göndermek için İngilizce dilindeki GLEIF web sitesi blog işlevini ziyaret edin. Lütfen kendinizi adınız ve soyadınız ile tanıtın. Adınız, yorumunuzun yanında görünecektir. E-posta adresleri yayımlanmayacaktır. Lütfen tartışma panosuna erişerek veya katkıda bulunarak, GLEIF Bloglama Politikası şartlarına uymayı kabul ettiğinizi dikkate alın, bu nedenle lütfen dikkatlice okuyun.



Tüm önceki GLEIF Blog yayınlarını okuyun >
Yazar hakkında:

Stephan Wolf, Global Legal Entity Identifier Foundation'da (GLEIF) CEO olarak görev yaptı (2014 - 2024). Mart 2024'ten itibaren, dijital ticaret standartlarının uyumlaştırılması, benimsenmesi ve etkinleştirilmesine yönelik küresel bir platform olan Uluslararası Ticaret Odası (ICC) Dijital Standartlar Girişimi'nin Sektör Danışma Kurulu'na (IAB) liderlik etti. Başkan olarak atanmadan önce, 2023 yılından itibaren IAB'de Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Aynı yıl Almanya Uluslararası Ticaret Odası (ICC) Yönetim Kurulu'na seçildi.

Wolf, Ocak 2017 ile Haziran 2020 arasında Uluslararası Standardizasyon Örgütü Teknik Kurulu 68 FinTech Teknik Danışma Grubu'nun (ISO TC 68 FinTech TAG) Yardımcı Toplantı Organizatörü görevini üstlenmiştir. Wolf, Ocak 2017'de One World Identity tarafından Identity'de İlk 100 Lider'den biri olarak adlandırılmıştır. Veri operasyonları ve global uygulama stratejilerinin oluşturulmasında geniş bir deneyime sahiptir. Kariyeri boyunca temel iş ve ürün geliştirme stratejilerinin ilerletilmesine öncülük etmiştir. Wolf, 1989 yılında IS Innovative Software GmbH'in ortak kurucularından biri olmuş ve ilk olarak bu şirketin yönetici direktörü olarak hizmet vermiştir. Daha sonra, bu şirketin halefi IS.Teledata AG'nin yönetim kurulunun sözcülüğüne atanmıştır. Bu şirket nihai olarak Interactive Data Corporation'ın bir parçası haline gelmiş ve Wolf CTO rolünü üstlenmiştir. Wolf, Frankfurt Am Main J. W. Goethe Üniversitesi'nden işletme yönetimi dalında lisans derecesine sahiptir.


Bu makale için etiketler:
Borsa Dışı (OTC) Türevler, Politika Gereklilikleri, Standartlar, Düzenleme, Uyum, Muhabir Bankacılık, LEI Haberleri