OpenSanctions, Open Ownership ve GLEIF'in Yaptırımları ve Suç Gelirlerinin Aklanmasıyla Mücadele Taramasını Geliştirmek İçin İşbirliği Yöntemleri

Suç gelirlerinin aklanması, oldukça düzensiz bir tehdit oluşturmaktadır; Bank for International Settlements (BIS), küresel olarak her yıl 2 ila 5 trilyon dolar para aklandığını ve bunun %1'den azının kurtarıldığını tahmin etmektedir. OpenSanctions Kurucusu Friedrich Lindenberg, OpenSanctions'ın özellikle sınır ötesi ve anlık ödemeler bağlamında kritik veri setlerinin verimli bir şekilde eşleştirilmesini sağlayarak finansal suçlara karşı küresel mücadelede neden GLEIF ve Open Ownership ile ortaklık kurduklarını açıklıyor.

---

---

Eşlemeyi OpenSanctions veritabanına daha da genişletmek amacıyla sergilenen GLEIF ve Open Ownership arasındaki işbirliği, G20 TechSprint 2023 kısa listesinde kabul edildi. Bu işbirliği mali suçlarla mücadelede ne gibi bir değer sağlıyor?

TechSprint'te gördüğümüz gibi, finansal düzenleme dünyasında böyle bir ürünün çok fazla kullanım alanı olduğu açıktır. İşbirliği, iyi yapılandırılmış açık verilerin ve güçlü kurumsal tanımlayıcıların etkinliğini vurguluyor. Aynı zamanda mali suçlarla mücadelede önemli bir araç olarak veri entegrasyonunun pratik uygulamasının da altını çiziyor.

Entegrasyon, analistlerin potansiyel müşterileri keşfetme ve bir şirkete yönelik potansiyel riskleri değerlendirme sürecini kolaylaştıran kapsamlı bir varlık ve ilişkiler ağı sunuyor. Bu proje, aynı zamanda mali suçlarla mücadelede önemli bir araç olarak veri entegrasyonunun pratik uygulamasının da altını çiziyor.

İşbirliğine dayalı olan bu projede özellikle ilginç olan şey, ikincil yaptırımlar olarak adlandırılan şeyleri tanımlayabilmemiz için birden fazla özel veri kümesini bir araya getiriyor olmasıdır. Bunlar özellikle %50 veya daha fazlasının yaptırım uygulanan kişi veya kuruluşlara ait olan şirketler için geçerlidir ve tarama ve varlık takibi için kapsamlı bir veri kümesi üzerinde çalışmamıza yardımcı olur.

Ortak girişim, tarama süreçlerini iyileştirme ve suç gelirlerinin aklanması mücadele (AML), terörün finansmanıyla mücadele (CTF), müşteri durum tespiti ve küresel çapta yaptırım uygulama çabalarına yönelik desteği geliştirme potansiyeline sahiptir. Bugün küresel finansal sistemin karşı karşıya olduğu en kritik sorunlar nelerdir?

Küresel finans sistemi şu anda birçok zorlukla karşı karşıyadır. Yaptırım taraması yapan birçok şirket, düşük kaliteli veri seti nedeniyle yanlış pozitifler gibi rahatsız edici ve muhtemelen sık görülen sorunlarla karşılaşsa da, daha önemli bir endişe, bu tarama sistemlerinin genel etkinliğidir.

Bu tür sorular, düzenlenen kurumlarda nadiren sorulur ve çoğu sistem, bu soruları yeterince yanıtlayacak şekilde tasarlanmamıştır. Bazı yerlerde ufak tefek düzeltmeler yapabiliriz ama en önemli sorunlar bu daha büyük ölçekli soru ve sorunlardan kaynaklanmaktadır.

Kuruluşlar arasında paylaşılan veriler, yaptırımlar ve suç gelirlerinin aklanmasıyla mücadele taramasının faydaları açısından standartlaştırılmalıdır. Ortak girişim bu zorluğun çözümüne nasıl yardımcı oluyor?

Sistem, LEI kodu gibi ortak tanımlayıcıları kullanarak ve LEI'den ISIN ve BIC gibi diğer tanımlayıcılarla eşlemeyi kullanarak bunu kolaylaştırıyor. Girişim aynı zamanda intifa hakkı verileri için BODS gibi yeni ortaya çıkan standartlardan da yararlanarak verilerin entegrasyonunu ve yeniden kullanılabilir analiz araçlarının oluşturulmasını sağlıyor. Bu stratejiler, kuruluşlar arasında paylaşılan verilerin standartlaştırılmasına, yaptırımların ve suç gelirlerinin aklanmasıyla mücadele tarama süreçlerinin etkinliğinin arttırılmasına katkıda bulunuyor.

Aurora Projesi tamamlandığında, BIS İnovasyon Merkezi İskandinav Merkezi Başkanı Beju Shah, "Bir ağı yenmek için başka bir ağ gerekir" şeklinde bir ifade kullandı. Açık, yüksek kaliteli, standartlaştırılmış verilerle işbirliği yapan kuruluşlardan oluşan ("Transparency Fabric" adı verilen) ağınızın, kötü amaçlı ağlarla mücadeleyi nasıl destekleyebileceğini açıklayabilir misiniz?

Transparency Fabric'i özellikle yararlı kılan şeylerden biri de, katılan kuruluşların her birinin kendi uzmanlığını beraberinde getirmesidir. Transparency Fabric, özellikle sınır ötesi ve anlık ödemelerde kritik veri setlerinin verimli bir şekilde eşleştirilmesini sağlayarak mali suçlarla mücadele edebilir.

AML ve CFT kontrolleri sırasındaki en büyük sorunlardan biri, yüksek kaliteli, küresel fayda sağlayan mülkiyet verilerinin eksikliğidir. Hükümetler gizlilik yerine şeffaflığı tercih etmeye karar verirken, OpenSanctions ve Open Ownership, yaptırıma tabi varlıkları ve kişileri çevreleyen ağlara daha ayrıntılı bir bakış sağlamaya yardımcı olabilir.

Ortak girişim nasıl ilerleyecek?

Büyümek istediğimiz birkaç yön var. İlk olarak, her zaman daha fazla intifa hakkı sahibi verisi eklemeye çalışıyoruz. Bu kategoride değişmesi gereken birkaç husus daha var; örneğin ulusal hükümetlerin BODS standardını kullanarak yayınladığı veriler gibi.

Ek olarak, GLEIF'in kendi tanımlayıcıları ile ISIN'ler, BIC'ler ve OpenCorporates Kimlikleri gibi diğer sistemler arasında sağladığı eşlemelerin paha biçilmez olduğu zaten kanıtlanmıştır. Finans sektöründe kullanılan diğer tanımlayıcılar arasında daha fazla eşlemenin olması faydalı olacaktır. Bu, sistemlerimizi eldeki hedeflere uygun şekilde tasarlama fikrine kadar uzanıyor. Hisse senedi sembolleri ve menkul kıymet kodları gibi tanımlayıcıların eşlemesini geliştirirsek, düzenlemeye tabi şirketlerin riski belirlemede sahip olduğu araçları güçlendirebilir ve daha sağlam bir mali suç önleme aracı sağlayabiliriz.

OpenSanctions'ın gelecek planları nelerdir?

Şu anda ana projelerimizden biri PEP (Siyasi Nüfuz Sahibi Kişiler) verilerinin haritasını çıkarmaktır. Eğer mali suçlarla mücadele etmek istiyorsanız, yalnızca yaptırım uygulanan bireylerin ötesine bakmalı ve aynı zamanda devlet fonlarını kullanma olanağına sahip olan herkesi de düşünmelisiniz.

Dünya genelinde siyasi nüfuz sahibi kişiler hakkında sistematik olarak bilgi toplamak özellikle zordur, çünkü kimin PEP olarak sınıflandırılıp sınıflandırılmayacağına ilişkin küresel olarak tanımlanmış kurallar yoktur, ancak yine de bu ayrım önemlidir.

Yakın zamanda tüm PEP veri kümemizi yeniledik ve kullanıcıların verilerimizi daha iyi keşfedip kullanabilmesi için belirli ülke sayfaları oluşturduk. Şimdi kullanıcılarımız için başka hangi veri veya niteleyicilerin değerli olabileceğini araştırıyoruz.

Bunun ötesinde elbette erişebildiğimiz ve topladığımız risk bilgileriyle ilişkilendirebildiğimiz intifa hakkı verilerinin miktarını artırmak istiyoruz. Özellikle Türkiye, Dubai ve Orta Asya ülkeleri gibi yaptırımlardan kaçınmanın odağı haline gelen yargı bölgeleriyle ilgileniyoruz.

---