LEI Lightbulb Blog Serisi No. 9 - Kripto Varlık Düzenlemesinde LEI'nin Değeri
FTX'in çöküşünün ardından GLEIF CEO'su Stephan Wolf, kripto para birimlerini ve dijital varlık borsalarının tabi olduğu düzenleme çerçevelerinde LEI kullanımını zorunlu tutmanın değerini vurguluyor.
Yazar: Stephan Wolf
Tarih: 2023-03-02
Görünümler:
Kripto para borsası FTX'in çöküşünün yarattığı tüm tartışmaların ortasında geçmişten gelen yankılar duyulabilir. Kripto borsalarının arkasındaki ve içindeki aktörlere yönelik daha fazla şeffaflık çağrıları, yaklaşık on beş yıl önce, 2008'de Lehman Brothers'ın çöküşünün ve sonrasındaki küresel ekonomik krizin ardından G20 ülkeleri tarafından yapılan çağrıları hatırlatıyor.
Borsa Dışı (OTC) Türevler piyasasındaki belirsizlik sorununa küresel bir çözüm arayışının sürdüğü o dönemde G20, Finansal İstikrar Kurulu'nun GLEIF ve Global LEI Sistemi'ni oluşturmasını onayladı. Bu kararın olumlu etkisi tartışılamaz: Dünya genelindeki 23 yargı alanında iki yüzden fazla düzenleme, sermaye piyasalarında yer alan tüzel kişilerin LEI'yi kullanmasını zorunlu kıldı ve şu anda dünya genelinde iki milyondan fazla LEI kullanımda, düzenleyicilerden meraklı tüketicilere kadar ilgilenen herkes tarafından erişilebilir ve bu da her yerde tüzel kişiliklerin kimliklerine ve sahiplik yapılarına yönelik daha önce hiç görülmemiş seciyelerde şeffaflık sağlıyor.
Dünyanın her yerindeki vatandaşlar, başka bir sistemsel krizi önlemek için küresel düzenleme endişesinden yarar sağlayabilir.
FTX'in çöküşü, kripto para birimleri ve dijital varlık ticareti için zor durumdaki piyasada aynı sonuçları elde etmek üzere bu sistemi kullanma fırsatını odak noktası haline getiriyor. LEI, borsa dışı (OTC) türevlere yapıldığı gibi dünya genelinde gelişmekte olan kripto düzenleme çerçevelerinde zorunlu kılınmış olsaydı dahil olan herkesin yararına olacak şekilde aynı sonuçlar hızlı bir şekilde elde edilebilirdi.
LEI'nin bu girişimler için eşsiz bir şekilde uygun olmasının nedeni nedir? İlk olarak, günümüzün çok sayıda yargı alanını içine alan dijital dünyasında yalnızca tutarlı, yüksek kaliteli ve küresel olarak tanınan bir kimlik kodu finansal istikrarı yeterli bir şekilde destekleyebilir ve suç gelirlerinin aklanmasıyla mücadele edebilir. LEI, bu şartların tümünü karşılıyor. Ayrıca, bir açık kimlik ISO standardı olarak LEI, hem hizmet sağlayıcıların hem de kripto varlık şirketlerinin; birlikte çalışamayan, mali piyasa katılımcılarının piyasalardaki güvenlik açıklarını değerlendirme konusunda çok az becerisi olan ve mali denetimcilerin belirli tüzel kişiliklerle iletişim konusunda sınırlı becerisi olan geleneksel piyasalar tarafından yapılan hatalardan kaçınmalarına yardımcı olarak onlarla yapılan dijital varlık işlemlerini kolaylaştırabilir. Bunlar tam olarak suçluların yaşa dışı işlemler gerçekleştirmek için günümüzün finans piyasalarında kullandığı eksikliklerdir.
Avrupa'daki Düzenlemeler
Düzenlemeye geçiş, en açık şekilde Avrupa Birliği'nde görülmektedir. Burada Kripto Varlık Piyasaları'na (MiCA) yönelik düzenleme ilk kez kripto varlıkları, kripto varlık şirketlerini ve kripto varlık sağlayıcılarını tüketici çıkarlarını koruma nihai hedefiyle tek bir düzenleme çerçevesinin altında bir araya getiriyor. Bu metin üzerinde fikir birliğine varılmış ancak metin henüz resmi olarak yayımlanmamıştır ve yakında yayımlanması beklenmektedir.
Diğer bir gelişen düzenleme alanı, kripto varlıkları hizmet sağlayıcılarının nasıl vergilendirileceğidir. 2022 yılı Ekim ayında Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), Kripto Varlık Raporlama Çerçevesi'ni ve Ortak Raporlama Standardına Yönelik Değişiklikler'i sonuçlandırmıştır. OECD, LEI'yi kripto varlık hizmeti sağlayıcılarını tanımlamak için kabul edilen kimlik kodlarından biri olarak tanımıştır. Avrupa Birliği, bu LEI tanımasını önerilen İdari İşbirliği Direktifi'nde (DAC8) yansıtarak ulusal vergi yetkilileri arasında kripto varlıklarla ilgili vergi bilgilerinin karşılık olarak paylaşılması kurallarını getirdi.
Bu, kripto varlıkları hizmet sağlayıcılarının etkili şekilde izlenmesi için daha geniş bir ekosistemin Avrupa Birliği'nde nasıl ortaya çıktığını gösteriyor. Hizmet sağlayıcıların, işlemleri kolaylaştırırken LEI ile kimlik doğrulaması yapması gerekir ve tam olarak bu aynı kimlik kodunun vergi yetkililerine bildirilmesi gerekmektedir. Bu, kripto varlık hizmeti sağlayıcıları tarafından bildirilen vergi bilgilerinin daha kolay mutabakatını ve finans piyasaları ile vergi yetkilileri arasında daha kolay iletişim sağlar. GLEIF, bu vizyoner uygulamasından ve kripto varlık hizmeti sağlayıcılarının etkili şekilde izlenmesini sağlamak için geliştirilmesi gereken bir ekosistemin gösteriminden dolayı AB'yi tebrik ediyor.
ABD'de Düzenleme
ABD'de henüz bu tür bir düzenleme çerçevesi mevcut değildir. Bununla birlikte, nihayetinde zamanı geldiğinde borsa dışı kripto varlık ticareti piyasasında kimin düzenleyici gözetime sahip olacağı konusunda Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu'nun (SEC) ve Emtia Vadeli İşlemler Komisyonu'nun (CFCD) sorumluluklarıyla ilgili tartışma devam etmektedir. Burada, dünyanın en büyük finansal yargı alanlarının ikisi arasındaki birliği göstermek amacıyla ABD, kripto varlıkları hizmet sağlayıcılarının ve tahsis eden kuruluşların tanımlanması ve LEI önerisinin daha da sağlamlaşması için LEI'den yararlanma fırsatına sahiptir. Bu, ilgili yetkililerin her iki yargı alanında da hizmet sağlayan kripto varlık hizmeti sağlayıcıları hakkındaki bilgileri kolayca paylaşmasına olanak sağlayarak daha geniş ekosisteme önemli bir katkı sağlar.
LEI'nin ortaya çıkmakta olan politikalara ve düzenlemelere entegre edilmesi, farklı yargı alanlarında tüm kripto varlıkları hizmet sağlayıcıları için eşit şartlar sağlamaya yardımcı olur. Şu anda aynı kripto hizmeti sağlayıcısının birden çok düzenleyiciye kayıtlı olup olmadığını belirlemenin küresel bir yolu (önemli bir manuel müdahale olmadan) yoktur. Bu da global finans sistemindeki tüm katılımcıların yanı sıra ulusal yetkililer için de belirsizliğe yol açmaktadır. Tüm yargı alanları kayıtlı kripto varlık hizmetleri sağlayıcılarını ve diğer aracıları LEI aracılığıyla tanımlarsa ve LEI, denetim kurumları arasında tutarlı olarak değiş tokuş edilirse sonucunda dijital olarak etkin bir finansal ekosistem elde edilir. Bu, özel sektör için daha az uyumluluk yükünün yanı sıra daha hızlı ve daha etkili izleme sağlar. Bu da global finans sisteminde düzenleme arbitrajını ve yasal boşlukları önlemenin tek yoludur.
GLEIF'in bu yeni "LEI Lightbulb Blog Dizisi" hangi sektör liderleri, yetkililer ve kuruluşların LEI'yi desteklediğini ve neden desteklediğini vurgulayarak kamu sektöründe ve özel sektörlerde, coğrafi bölgelerde ve kullanım senaryolarında LEI'nin kabulünün ve destekçiliğinin kapsamına ışık tutmayı amaçlıyor. GLEIF, güçlü düzenleyici köklerden elde edilen başarının yeni ve gelişen uygulamalar genelinde ilave LEI mevzuatı ve LEI'yi gönüllü benimseme açısından destekçilerden oluşan dip dalgasında ani artış sağladığını göstererek sektörden bağımsız biçimde dünya genelindeki işletmeler için "tek küresel kimlik" sunabilen mevcut ve gelecekteki potansiyel değer hakkında eğitici olmayı ummaktadır.
Bir blog yazısını yorumlamak isterseniz, lütfen yorumunuzu göndermek için İngilizce dilindeki GLEIF web sitesi blog işlevini ziyaret edin. Lütfen kendinizi adınız ve soyadınız ile tanıtın. Adınız, yorumunuzun yanında görünecektir. E-posta adresleri yayımlanmayacaktır. Lütfen tartışma panosuna erişerek veya katkıda bulunarak, GLEIF Bloglama Politikası şartlarına uymayı kabul ettiğinizi dikkate alın, bu nedenle lütfen dikkatlice okuyun.
Stephan Wolf, Global Legal Entity Identifier Foundation'da (GLEIF) CEO olarak görev yaptı (2014 - 2024). Mart 2024'ten itibaren, dijital ticaret standartlarının uyumlaştırılması, benimsenmesi ve etkinleştirilmesine yönelik küresel bir platform olan Uluslararası Ticaret Odası (ICC) Dijital Standartlar Girişimi'nin Sektör Danışma Kurulu'na (IAB) liderlik etti. Başkan olarak atanmadan önce, 2023 yılından itibaren IAB'de Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Aynı yıl Almanya Uluslararası Ticaret Odası (ICC) Yönetim Kurulu'na seçildi.
Wolf, Ocak 2017 ile Haziran 2020 arasında Uluslararası Standardizasyon Örgütü Teknik Kurulu 68 FinTech Teknik Danışma Grubu'nun (ISO TC 68 FinTech TAG) Yardımcı Toplantı Organizatörü görevini üstlenmiştir. Wolf, Ocak 2017'de One World Identity tarafından Identity'de İlk 100 Lider'den biri olarak adlandırılmıştır. Veri operasyonları ve global uygulama stratejilerinin oluşturulmasında geniş bir deneyime sahiptir. Kariyeri boyunca temel iş ve ürün geliştirme stratejilerinin ilerletilmesine öncülük etmiştir. Wolf, 1989 yılında IS Innovative Software GmbH'in ortak kurucularından biri olmuş ve ilk olarak bu şirketin yönetici direktörü olarak hizmet vermiştir. Daha sonra, bu şirketin halefi IS.Teledata AG'nin yönetim kurulunun sözcülüğüne atanmıştır. Bu şirket nihai olarak Interactive Data Corporation'ın bir parçası haline gelmiş ve Wolf CTO rolünü üstlenmiştir. Wolf, Frankfurt Am Main J. W. Goethe Üniversitesi'nden işletme yönetimi dalında lisans derecesine sahiptir.