Haber Odası ve Medya GLEIF Blog

LEI Lightbulb Blog Serisinde No. 18: Finansal İstikrar Kurulu, Sınır Ötesi Ödemelerde Veri Standardizasyonunu ve Uyumunu Geliştirmek İçin LEI Kullanımını Teşvik Ediyor

Finansal İstikrar Kurulu'nun (FSB) yayımladığı yeni istişare raporunda, sınır ötesi ödeme veri çerçevelerinde artan uyum ve çalışabilirliği teşvik etmek amacıyla Tüzel Kişi Kimlik Kodu (LEI) gibi standartlaştırılmış küresel kimliklerin kullanımının artırılması öneriliyor.

Tüm LEI destekçileri ve ilgili sektör paydaşlarının, LEI'nin daha hızlı, daha ucuz, daha şeffaf ve kapsayıcı sınır ötesi işlemleri mümkün kılma konusunda sağladığı büyük değeri vurgulamak amacıyla istişareye yanıt vermeleri öneriliyor.


Yazar: Clare Rowley

  • Tarih: 2024-08-20
  • Görünümler:

G20, Ekim 2020'de FSB'nin, Uluslararası Ödemeler Bankasının (BIS) Ödemeler ve Piyasa Altyapıları Komitesi (CPMI) ve diğer uluslararası kuruluşlar ile standart belirleme kuruluşlarıyla koordinasyon halinde geliştirdiği sınır ötesi ödemeleri geliştirmeye yönelik bir yol haritasını onayladı.

Yayımlanmasının ardından FSB, CPMI ve diğer ortak kuruluşlar, yol haritasını ilerletmek için öncelikli "ana fikirlere" odaklandı. Önceliklerden biri; verilerin toplanması, depolanması ve yönetilmesine (topluca "veri çerçeveleri" olarak adlandırılıyor) ilişkin yasalar, kurallar ve yasal gereklilikler arasındaki çatışmaları ele alarak sınır ötesi veri akışlarını artırmak.

FSB, piyasa katılımcılarıyla yaptığı görüşmeler sonucunda, "Sınır Ötesi Ödemelerle İlgili Veri Çerçevelerinde Uyum ve Çalışabilirliğin Geliştirilmesine Yönelik Öneriler"i yayımladı ve ilişkili yasal ve veriye ilişkin gerekliliklerin uyumunu ve çalışabilirliğini artırmak için bir dizi politika önerisi sundu.

Daha fazla veri standardizasyonu ve uyumlaştırmasına ihtiyaç

Kuralların ve standartların yetki bölgelerinde farklı şekilde uygulanması, yetersiz temel veri kalitesi, parçalanmış veri kaynakları ve biçimleri ile tutarsız veri değişimleriyle bir araya geldiğinde, sınır ötesi ödemelerin işlenmesi sırasında önemli bir karmaşıklığa yol açıyor ve sınırlı güven, yüksek maliyetler ve düşük hıza sahip, şeffaf olmayan bir ekosisteme katkıda bulunuyor.

Günümüzün dijital dünyasında, karmaşıklık otomasyonu engelliyor ve elle müdahale ihtiyacının devam etmesine neden oluyor. Bu, ödemelerin hızını azaltıyor ve yerel gereklilikler, kara para aklamayı önleme (AML) ve terörizmin finansmanıyla mücadeleye (CFT) ilişkin sıkı düzenlemeler ve "izleme listeleri" ve uluslararası yaptırımlara karşı çeşitli tarama gerekliliklerine uyum sağlamak için gereken kaynakların yoğun şekilde kullanıldığı önlemlerin sürmesine yol açıyor. Kaçınılmaz olarak, dünya genelinde yapılan sınır ötesi ödemelerin hacmi, can sıkıcı şekilde yüksek sayıda "yanlış pozitif" uyarısına ve reddedilen işleme yol açıyor. Aynı zamanda şüpheli aktörler ve suç şebekeleri tespit edilemeden gizlice kaybolmaya devam ediyor.

Bu zorluğun üstesinden gelmek için yargı bölgelerinde ödemelerle ilgili veri gereksinimlerinin uyumlu hale getirilmesi, standardizasyonu ve tutarlı bir şekilde uygulanmasının teşvik edilmesine yönelik net bir ihtiyaç var. Bu, G20 yol haritasını destekleyecek şekilde, sınır ötesi işlemlerin daha hızlı, daha ucuz, daha şeffaf ve kapsayıcı bir şekilde gerçekleştirilmesine ve aynı zamanda güvenliğin korunmasına yardımcı olacak.

LEI'nin standartlaştırılmış küresel bir kimlik olarak kullanımının artırılması

Küresel kimlikler, sınır ötesi ödeme ekosistemlerinin karmaşıklığına ve ölçeğine uygun olmayan ve bu özelliklere göre tasarlanmamış ulusal ve sektöre özgü alternatiflerin doğal sınırlamalarının üstesinden gelinmesinde önemli bir rol oynar. Önemli şekilde, FSB, Öneri 6 kapsamında LEI gibi standartlaştırılmış küresel kimliklerin kullanımını teşvik ediyor:

Bu öneri, FSB'nin, LEI'nin G20 yol haritasında özetlenen stratejik hedefleri destekleyebilecek önemli bir kimlik olduğu ve küresel ödeme ekosisteminde yaygın olarak benimsenmesi gerektiği yönündeki pozisyonunu daha da güçlendiriyor.

İşletme Kimlik Kodu (BIC) gibi başka tüzel kişi kimlikleri bulunsa da FSB, LEI'nin herhangi bir özel mesajlaşma ağından bağımsız olduğunu ve dünya genelindeki tüm tüzel kişiler tarafından evrensel olarak kullanılabildiğini haklı olarak belirtiyor. Bu da LEI, ödeme mesajlarına bir veri özelliği olarak eklendiğinde, gönderen veya lehtar tüzel kişinin sınırlar ötesinde kesin olarak, anında ve otomatik olarak tanınabileceği anlamına geliyor.

LEI, artan veri standardizasyonu ve uyumunu teşvik ederek doğrudan işlemeye (STP) olanak tanıyabilir ve bunu destekleyebilir, ayrıca müşteriye ilişkin gerekli özeni gösterme (CDD) süreçlerinin ve yaptırım taramalarının optimize edilmesine yardımcı olabilir.

Sınır ötesi ödemelerde LEI için sektör eğilimi

FSB'nin son desteği, sektördeki LEI'yi sınır ötesi ödeme mesajlarına dahil etme konusundaki genel ivmeyi yansıtıyor ve buna atıfta bulunuyor.

Ekim 2023'te CPMI, "Sınır ötesi ödemeleri geliştirmeye yönelik uyumlaştırılmış ISO 20022 veri gereklilikleri"ni yayımladı. Dönüm noktası niteliğinde bir gelişme ve istişare aşamasında çeşitli sektör paydaşlarından gelen geri bildirimlerde CPMI, LEI'yi bir ödeme mesajı içindeki finansal kurumları ve tüzel kişileri tanımlamak için BIC'ye eş değer bir kimlik olarak tanıdı. FSB, ulusal makamları CPMI uyumlu veri gerekliliklerinin benimsenmesini teşvik etmeye çağıran istişare raporunun Öneri 3'ünde bu konuyu ele alıyor.

Paralel şekilde Wolfsberg Grubu, kimlik bilgilerinin doğruluğunu artırmak için ISO 20022 ödeme mesajlarında LEI'nin kullanımını destekleyen güncellenmiş Ödeme Şeffaflığı Standartları'nı yayımladı. Ayrıca, Swift Ödeme Piyasa Uygulama Grubu (PMPG), ISO 20022 ödeme mesajlarında LEI'nin küresel olarak benimsenmesinin, yaptırımlar ve izleme listesi taraması, KYC ve müşteri katılımı, dolandırıcılık tespiti ve satıcı dolandırıcılıklarıyla mücadele, e-fatura mutabakatı ve hesaptan hesaba doğrulama dahil olmak üzere önemli sınır ötesi kullanım durumlarını nasıl destekleyebileceğini özetlemiştir.

Mali Eylem Görev Gücü (FATF), ayrıca LEI gibi küresel olarak standartlaştırılmış kuruluş kimliklerini de kapsayacak şekilde FATF Önerisi 16'ya yönelik önerilen güncellemeler hakkında devam eden bir istişare de başlattı. Genellikle "Seyahat Kuralı'"olarak anılan Öneri 16, özellikle banka havalelerinin oluşturucusu ve lehtarı hakkındaki temel bilgilerin anında ulaşılabilir olmasını sağlamayı amaçlıyor. FSB istişare raporunun Öneri 4'ü, ulusal makamları, LEI gibi standartlaştırılmış kurum kimliklerinin kullanılması da dahil olmak üzere FATF Önerisi 16'yı uygulamaya davet ediyor.

LEI'nin sınır ötesi ödemeler dışındaki değeri

LEI, küresel tedarik zincirlerini ve ticareti basitleştirmek de dahil olmak üzere küresel ölçekte işletme kimliği kullanım durumlarında ne kadar yaygın olarak kullanılırsa ekosistemin tüm katılımcılarına o kadar fazla değer sağlayacaktır. Bu, GLEIF'in uluslararası düzenleyiciler tarafından denetlenen ve yüksek kaliteli, doğru verilerle desteklenen güçlü, güvenilir ve küresel çapta geniş bir LEI tahsis ekosistemine yönelik süregelen taahhüdüne dayandırılıyor. LEI'nin bu temel faydalarına ek olarak, doğrulanabilir LEI (vLEI) gibi yenilikler artık dijital ekonomi için çok ihtiyaç duyulan gelişmiş bir dijital güvenlik ve verimlilik katmanı sağlıyor.

Bu avantajlar göz önüne alındığında, GLEIF tüm sektör paydaşlarını istişareye yanıt vermeye ve LEI'ye olan desteklerini paylaşmaya çağırıyor.

İstişare dönemi 9 Eylül 2024 Pazartesi günü sona erecek.

GLEIF'in bu yeni "LEI Lightbulb Blog Serisi" LEI'yi hangi sektör liderleri, yetkililer ve kuruluşların neden desteklediğini vurgulayarak kamu sektöründe ve özel sektörlerde, coğrafi bölgelerde ve kullanım senaryolarında LEI'nin kabulünün ve destekçiliğinin kapsamına ışık tutmayı amaçlıyor. GLEIF, güçlü düzenleyici köklerden elde edilen başarının yeni ve gelişen uygulamalar genelinde ilave LEI mevzuatı ve LEI'yi gönüllü benimseme açısından destekçilerden oluşan dip dalgasında ani artış sağladığını göstererek sektörden bağımsız biçimde dünya genelindeki işletmeler için "tek küresel kimlik" sunabilen mevcut ve gelecekteki potansiyel değer hakkında eğitici olmayı ummaktadır.

Bir blog yazısını yorumlamak isterseniz, lütfen yorumunuzu göndermek için İngilizce dilindeki GLEIF web sitesi blog işlevini ziyaret edin. Lütfen kendinizi adınız ve soyadınız ile tanıtın. Adınız, yorumunuzun yanında görünecektir. E-posta adresleri yayımlanmayacaktır. Lütfen tartışma panosuna erişerek veya katkıda bulunarak, GLEIF Bloglama Politikası şartlarına uymayı kabul ettiğinizi dikkate alın, bu nedenle lütfen dikkatlice okuyun.



Tüm önceki GLEIF Blog yayınlarını okuyun >
Yazar hakkında:

Clare Rowley, Global Legal Entity Identifier Foundation'da (GLEIF) İş Operasyonları Müdürüdür. Rowley, GLEIF’de çalışmadan önce ABD Federal Deposit Insurance Corporation’da banka çözümleme programlarının iyileştirilmesine yönelik teknolojik girişimleri yönetti ve yüksek riskli mortgage kredilerine ilişkin araştırmalara katkıda bulundu. Rowley, CFA® sertifikasına sahiptir ve Northwestern University'de Öngörücü Analiz alanında master yapmıştır.


Bu makale için etiketler:
Global LEI Dizini, Global Legal Entity Identifier Foundation (GLEIF), Düzenleme, Doğrulama Aracıları